22 Eylül 2013 Pazar

Selam Ankara!

Uyudum uyandım hala başım, gözlerim zonk zonk.
Otobüs yolculuğu hem çok benlikken hem de değil, çünkü uyuyamıyorum.
Herkes mışıl mışıl uyurken ben uykusuz kalıyorum sonra kıskanıyorum falan işte.
.
Bu ara çok şikayetçiyim, sevmedim kendimi.
.
Ankara sıcacık açtı kollarını, içimdeki huzursuzluğum biraz olsun geçti.
.
Şişko sevdiceğim koşarak gelip karşıladı beni, resmen 2 ay görüşemedik vay be.
Zaman mı çabuk?
Evet, çok.
.
Önce sarıldık, sonra bi daha sonra bi daha sonra hemen bi daha..
Özlemiş miyim?
Sanırım.
Özellikle de o kimseye anlamlı gelmeyen bana anlam katan o çirkin kokusunu..
.
Bir büyük valiz, bir küçük valiz bir de annemin ona yaptığı mezelerin olduğu bi çanta vardı elimde.
Annem aşçı biliyosun, şişkopatateste yemeği çok seviyor.
Resmen özel olarak Ankara'ya meze geliyor İzmir'den, yuhhh!!!!
.
Bir de ev bulmam gerek bu on gün içinde çünkü kalcağımız yurt, kalıncak gibi değil bu sene.
Şans dile bakalım!
.
Yine yazıcam..

Öpüyorum seygiyle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder