26 Şubat 2011 Cumartesi

hı hı, evet

eğlenceli cumartesileri severim.
köy ekmeğini soba üzerinde ısıtıp, üstüne tereyağı sürülür.
yanında peynir ve çay düğün yaparlar.
ev yapımı kırma zeytin geç kalmadan katılır eğlenceye.
hop!
şarkıyla şenlensin gün.


25 Şubat 2011 Cuma

benim renkli bir asam var,hem süper güçlü

uykuda evlerin çatılarında gezinen, süper güçleri olan kendimle, süper güçleri olan adamı izliyorum kaç gündür.
..
kızın istediği yüksekliğe ulaşmak için kullandığı yavruağzı renginde bir asası var elinde (merdiven oluyor hep)
..
adam çok güçlü, gücü güç :))

notanlamlıbirşey;
içimin sözcükleri rahatladı, 
car car konuşan sesler duruldu,
teşekkür ederim algılı beyin.
varlığına minnet.

23 Şubat 2011 Çarşamba

belki yollardaki çiçeklerden alırız bohçamıza

hastahaneden geldim.
durgunum ama iyiyim.
hayır, ölmeyeceğim :)
biraz uyumalıyım, akşam5'te deneme sınavım var.

bayıkgözbakışıma güldüm.

20 Şubat 2011 Pazar

yutkundum.

serin soğuk havada çıplak ayakla giydiğim açık pabuçlardan giren rüzgarla, çamurlu yolun ortasından yürüdüm.
hayat çamurlu yolun ortasında daha net bakıyor sana.
.
yutkunurken boğazımdan aşağıya inen tükürüklerimdeki baloncukların düşünceleri olduğunu düşündüm.
aşağıya akarken sessiz ve hüzünlü hallerini izledim.
evet tükürük,
iğrenç mi?
pek düşünmedim.
.
dün akşamüstü beyaz badanalı köy evinin duvarlarında, sonbahar yapraksızlığı halindeki koca incir ağacının çıplak dallarını seyrettim.
çiseleyen yağmurun ıslaklık kattığı zemindeki suları ayağımla ezdim.
.
yağmurun içinde kendi etrafımda dönerken akşamüstü konuşmalarını duydum soba bacalarındaki duman kokusuyla.
nefesimi üfledim havaya, buharlar döndüler gökyüzüne..
.
şu an karnımda bir heyecan yuvarlağı.
bir sağa, bir sola.


not;
ve sen dünya tüm çizgisel hızını hissediyorum

16 Şubat 2011 Çarşamba

tenin konuştuğu o yere gel.ispanyolca sır dolu kelimeler.gecenin günün ışıklarını söndürdüğü yere (şarkı sözü çaldım)

şarkılarla güzelleşen mutfak hali içindeyim.
.
hoş kokularla bezeli bir sırıtık  mantar sote var karşımda ve uzun zamandır yapmadığım birşey yapıp, muftak halime sesli eğlence katması için radyoyu açtım ve harika şarkılarla dans ederek dolanıyorum.
.
lirik hareketlerle şov yapıyorum kendime.
eğlenceli güne güzellik katıyorum biraz daha baharatlandırarak,
ımm harika :)
.
şimdi size iki renkli baharat veriyorum anınıza eğlence katsın diye,
beautiful-tango ve -stand-up
ve şimdi çok yavaş, ağır hareketlerle;
ilerle ve dön,
ve kollarını savur ve saçlarını salla
ve dön ve kaç
ve yavaşça bırak kendini,
sürüklen.

hadi ama şenlen biraz :)
güzel akşamalar dilerler

14 Şubat 2011 Pazartesi

yüzüm kızarık, ama anlamsız, ya da tım tım içimde dolanan hislerden, hiç bilemiyorum.

halime bir tokat patlatıp, bir sepet ütü yaptım evde.
.
duş alıp, mis kokular eşliğinde köy servisine yetiştim.
evden akşamüstü havasında çıkmak yılbaşı renkliliği gibiydi.
.
saçlarım yolda kurudu, kabardı en güzelinden.
.
önce kargodan gelen paketi aldım.
.
sonra ananemlere gelmek için şehiriçi servisine binmeyip, yürümek istedim.
.
insan düşünürken bir an hangi düşünceyle, düşünmekte olduğu şeye geldiğini anlamıyor.
uzun hepsi, bağlantılı.
.
sonra aile yemeğinde çok yedim.
.
dayımla taklitler yapıp eğlendik.
.
teyzemle kıyafetler deneyip, fotoğraflar çekildik saçma sapan.
.
ev ahalisi televizyon başında muhabbete durmuşken eğlenceli halimi yazmaya geldim.(eğlenceligariphal)
.
yine birileri birilerine gereksiz pahalılıkta hediyeler almış(sadece gün anlamı için, saçma) günü abartılı yaşayan kişiler hoşuma gitmedi.
.
bi de gün güneşliyken, yirmi dakika önce ondakika süren bir yağmur bulutu geçti üstümüzden, belki de sakinleşsin diyedir insanlar.
.
tatlı bir not; köy servisinden inerken annesiyle çarşıya giden küçük çilli kız gülümseyerek hoşçakal dedi, şaşkınlıkla sende öyle kal dedim ve el sallayarak indim.

uçmuş sonra belki kaçmış, belki koşmuştur da.ama ufuk çizgisi hep turuncudur.hadi canım dedi koca adam, gülümsedim ve hayale bir çizik attım. belki başka bir sefere bayım, papatyalar koşarlarken hani.

kargo için çarşıya inmeliyim, gidesim yok.
.
akşama anneanemde yemek var, orası eğlenceli olur, az biraz gidesim var.
.
yarın dershane, birşey diyesim gelmedi.
.
karşıdaki aynada kendime bakıyorum, halim neden dağınık.
.
müziklerim çok güzel, kafamı uyuşuklaştıran bir tatla dinliyorum.
.
kaçasım var.
.
bahçenin içinde birkaç tur mu atsam ne?
ya da şu dağ yolundan ormana çıkıp, bahar kokulu lalelere mi bakınsam?
.
öfff amma da boğuk cümleler sarf ettim, sevmedim.
.
tamam, düzeliyorum birazcıktan 
önce  iyi geliceğini bilerek garip halime aldırış etmeyi durdurup
merhabalaşıyorum gülümsemeyle
-merhaba  :)
-...
-sanırım o da gülümsedi.
.
saçmalak içindirdi kelimeler.
yazasım yok daha fazla.
bide birkaç karışık harfe basasım var.
işte böyle.
vbklşkjfgfjbgkgjkgjkgffkjkfjlşdksldşlfdfjkgfjlfklklfklvkflklfklkouyuırepsdkfjnfjdkksldfnbgıoedfjkdfjvkljhlshşbsuıeokbjjkjgvkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkdfjl

eğlenceli, hı hı :)

al bu da şarkı, böyle bulutlara doğru hafif yükseliş

12 Şubat 2011 Cumartesi

dışarıda rüzgar var, içim çok hafif

pencereden dışarı baktım ve kapının önündeki çelimsiz küçük ağacın rüzgarla sallanan dallarını gördüm.
yine yatağa koştum.
bugün üstümdeki hali abartıp, yorganı kafama çekip, üşüyen burnumu saklayasım var.
..
yorgan, battaniye sarınıklığıyla uyuklamak kış eğlencesi.
..
karnım aç, ama iştahım yok (bu iyi, belki zayıflarım) :)
..
jasingular buca kursundan gelirken bana küpe almış, çok şık.
kabarık saçlarıma yakışan.
..
salı günü dershane başlıcak, biraz heyecan var, sadece biraz :)
..
babaannemle telefonda konuştuk, çok özlemişiz.
..
ptt'de hesap açtım kendime.
..
aslında iki gün önce arka bahçeden gün ağarırken ki anlardan çok güzel fotoğraflar çektim buraya koymak için ama uğraşım olmadığından erteledim, bu hiç hoş olmadı.
..
bu yeni evi seviyorum, çok biz.
.
dün gece  fransa'da bir aşk yaşandı,
gece yayınlanması gereken bir yazı olduğundan şimdi koymuyorum.
..
kahve için ısınan su sesi,
gün merhabağğ :)

7 Şubat 2011 Pazartesi

güneşi tepemize çıkaran güne gülümsek

belki  biraz.
belki biraz çay.
bahçede üç-döt bir tur belki.
toprağa sımsıkı tutan ağaçlara tırmanırım belki.
belki de salıncakta güneşlenirim.
ama belki de arka bahçeden kavak ağaçlarındaki sonbaharı izlerim,
ya da yeşillenen çimlerdeki geceden kalma çiğ'e dokunurum.
belki de tüm bunları burda düşünmekle bırakıp, pencereden el sallarım güneşe.
belki.
hem belki.
hem de belki.
belkili belki.

belki not, belki de değil, ya da hepsi;

                                                   ay şavaşcısı
küçükken okuldan koşa koşa gelip izlemeye doyamadığım çizgidizi :)
söylesim geldi :)

4 Şubat 2011 Cuma

belki benim kağıt param bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir

uç uç bööcceğğim annen sana terlik papuç alacak.

küçükken hep uç uç böceği arardım tarla içinde,
ve duyduklarından emin olarak söylemeye başlardım şarkıyı.
onlar uçarlardı ve ben el sallardım arkalarından..
terlik ve papuç aklımda hep kırmızıydı,
uçtuklarına değmiş olmalı  :)

not;
karşıdaki dağlarda kar var ve bu çok güzel.

notiki;
istediklerim çok yakın.
inanıyorum.

eylül akşamı çalarken..