25 Eylül 2010 Cumartesi

doğmuşum.

24 eylül. evet koca bir gün.annem pek sancılanmışama babaennem yok yok bizde evde doğurduk demiş. ama babm o zamanlar ne olur olmaz diye annemin yakarışlarına dayanamamış ve götürmüş hastaneye. ee iyi ki götürmüş ki ben varım.(cem adrian-ben varım)doğurması gerekenden 15 gün sonra zar zor merhaba demişim dünya'cığa.evet dünya'cık. karşımda singe ve caymz. muhabbet havada geziniyor, uçuşuyor.kulağım onlarda.nezle öncesi burun kaşıntım var.haapşuuu! çok yaşa(ikisi bir) ha bide kenarda dershaneye gidecek biri var.elöf.
mutluluk kelimesi yetersiz sanırım içimdekine. böyle susasım ve tipimden anlayın diyesim var mutluluğumu.
papatyalarım çoğaldı. taa uzaklardan papatyam geldi.gök. şuan bunları yazmak koca bir gülümseme. karışık kuruşuk ama benim içim.sırasız.hepsini fırt fırt diye anlatasım var,anlattım da. şimdi mutfağa yöneleceğiz.gece atıştırması :)

4 yorum:

  1. iyi ki doğmuşsun. :)

    mutluluğun ve papatyaların.
    ne güzel.
    sevindim.
    :)

    YanıtlaSil
  2. aaa asıl çok sevinen yorumlarınla benim oluyorum. teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  3. :) tekrar hoşgeldin. bak aylarca kayboldun, yaz başında aradın bi kere beni, dersteydim, söledim ya birden yoğun bir tempoya girdim, günde 12 saat aralıksız, sonra yok oldun, sınava girecektin, sonra tatile çıkmışsın, bir kez tarladan mesaj yazdın bana, yok oldun yine, aramadın hiç, sonra blogda ortaya çıktın, neyse burda öğrendim işte, ankara ne güzel, bi de geçen gün konaktan mesaj çektin, aylarca neden yok oldun ki, bi de bak, mesaj yazıyorsun ama neden telefon etmediğini anlamıyorum, veya çaldırmadığını. sanırım bir sorunun var. şimdi, son yazılarından bir de dün geceki bavullu yazından anlaşılan herhalde yazın yaşadın ya da şimdi bir ilişki yaşıyorsun, yani bak karmaşık yazmışsın, bana yorumların da karmaşık, bana mı yazıyorsun bir başkasına mı anlaşılmıyor, bişiler demek istiyon, acaba ben anlamak istediğim gibi mi anlıyorum, kafam karıştı.

    bi de biliyorsun hep baştan beri, çekingenim, telefon eden olamıyorum. hep aramanı bekledim. sen arayınca rahatlayıp arıyorum.

    biliyorsun bir de, ilk görüşme evde olacak ya, unuttun galiba sen herşeyi sanki.

    :)

    YanıtlaSil
  4. hey :)
    şaşırtıyorsun beni :)

    hoşbuldum :)
    yoğun bir tempoya girişini sorun etmedim ki ben.
    hatta anladım seni.
    ama bir değil birkaç kez aradım.
    izmire geldim, tekrar aradım.
    ama aynı şekilde dönemediğin için, yoğunluğa kapıldığın için kendimi kötü hissettim ve ben de aramadım.
    öncelikle şunu bil kızgın, üzgün değilim. sadece kötü hissettim. senin tarafından umursanmamak hali canımı sıktı.
    hatırlamıyor olabilirsin ama çok aradım ve artık aramak dırdır yapmak gibi geldi ben de rahatsız etmek istemedim daha fazla.

    zaten senin de umursadığını düşünmediğim için, yanaşmadım hiç.
    o mesajları da içimden at demek geldiği için attım.
    ruh halim değişkende :)
    aylarca yok oldum çünkü sınava fazla odaklanmalıydım.
    kızdım kendime.
    internet, film izlemek v.s hepsi lüks geldi, ben de durdum, yazmadım hiç birşey, girmedim nete.

    ve aramak istersen arayacağını düşündüm, aklıma gelmedi arayamadığın.ne bileyim belki o anlar sağlıklı düşünemedim.

    sorun falan yok.o bavullu yazının da bir anlamı yok. yazdım zaten görürsün. anlık saçmalamak. kelimelerle insanları döndürmek.
    amaçsız laf kalabalığı falan.
    kıyamam :)
    sana der miyim hiç, öyle anlışılacağını düşünmedim bile.
    saçmalama.
    hakkında öyle düşünsem yeni adres değişikliğini farkedip bulmazdım seni, neden tekrardan bulup ekleneyim ki okuyucu kitlene.
    lütfen, tanıyorsun beni, yabancı değilim sana, yapmam öyle şey :))

    biliyorum :)
    tamam, ararım, ya da çaldırırım :)

    ilk görüşme :)
    unutmadım :)

    öpüyorum.

    YanıtlaSil