3 Mart 2014 Pazartesi

Ankara'da geceler uzun, aşklar kısa.

'..Avuç içine dokunmanın güzelliğini özlemişti kadın, bir başkasına dokunmak istemedi belki ama elleri çoktan bir yabancıya dokunmuştu. Ancak kimsenin aklına avuç içine dokunmak gelmiyordu.
Ne kadar büyük bir acıydı bu böyle.
Ölüm gibiydi ama kimse ölmüyordu.
Susmak çare değilse bile sustu, konuşmanın hiç yeri değildi.
Öldü.
Öldüğünü sandı.
Abartmaya bayılırdı.
Bayıldı.
Kendine geldiğinde sarıldığı kokuyu tanıyamadı.
Sevmedi.
Korktu.
Kaçmak istedi tüm gücüyle.
Yabancı kokulu adam sarıldı sımsıkı.
Kalkamadı.
Derin bir nefes alıp alışmaya çalıştı.
Alışmak sevmekten daha zordu ya hani.
Kadın gecenin karanlığına baktı uzun uzun, gülümsedi sebepsiz.
Ve birden çığlık attı.
Aniden kayboldu yabancı.
Hiç olmamıştı ki zaten.
Avucunu sımsıkı kapattı kadın.
Masalına kimseyi sokmadı bir daha..'

Not: hikayelerden insanlara gidiyor yollar..

Büyükşehirden bildiriyorum kaptan!
Gece görüşü sıfır

2 Mart 2014 Pazar

'Karanlık çökünce sokağınıza..'

'bu kani kani can bu..' diyor şarkının başlangıcı
.
Al dinle!
https://www.youtube.com/watch?v=YaaaBZmvbxo
.
..
Tuz ver bari!
.
Ankara'da bu gece kimse sevilmedi.
Ama ağlamadı da kimse.
!
.
Bu ayrılık!
.
Adam yol güzergahından şaşmışsa döndürme, görmez seni.
Belki sonra.
Çok sonra.
.
Çok geç olmuşken hem de.
.
Kalbini kırılganlığıyla alıp gitti kadın, dönmek istedi ama görünmez olmuştu.
Bu sefer sustu.
Ve ölmedi!
.
..